'20.01.2013'
Sendikalar Müfettişler İçin Tek Yürek Oldu
Müfettişler Derneğinin çabaları ile tüm Eğitim Sendikaları, müfettişler için tek yürek oldu.
Beş büyük sendika, denetim sistemine ve müfettişlerin sorunlarının çözülmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bütün sendikaların ortak talebi olan hususları bakanlık dikkate almalıdır.
Eğitim Bir-Sen:İl Eğitim Denetmen Yardımcılarıyla Biraraya Geldik
enel Yönetim Kurulumuz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez’in de katılımıyla il eğitim denetmen yardımcılarıyla biraraya geldi. Çok sayıda il eğitim denetmen yardımcısının hazır bulunduğu toplantıda bir konuşma yapan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, il eğitim denetmenlerinin, 652 sayılı KHK ile Müfettişlik unvanı ellerinden alınıp eş değer bir unvan olmayan denetmen unvanı verilerek tenzil-i rütbeye uğradıklarını, bu durumun, iş doyumu ve moral motivasyonlarının bozulmasına neden olduğunu söyledi.
İl Eğitim Denetmenlerinin Haklarını Aramaya Devam Edeceğiz
İl eğitim denetmenleriyle ilgili yaptıkları çalışmalara değinen Gündoğdu, 17. Milli Eğitim Şurası’nda, mevcut sistemin değiştirilmesi, bölge sisteminin getirilmesi ve çalışma ortamlarının iyileştirilmesine yönelik bir önerge verdiklerini ve önergenin kabul edilmesini sağladıklarını hatırlatarak, “Daha sonraki süreçte, 3600 ek gösterge konusunda da aynı çabayı gösterdik. Kimse il eğitim denetmenleri için ortaya koyduğumuz çabayı inkar edemez. Ama maalesef alanda bu yapılanları çarpıtanlar, kendilerine mal edenler oldu. Bir üyemiz dahi kalsa, il eğitim denetmenlerinin haklarını aramaya devam edeceğiz” dedi.
Eğitim Sen: Eğitim Denetmenleri Sorunlarına Kalıcı Çözümler Üretilmesini İstiyor!
Eğitim sisteminde çok önemli bir yere sahip olan müfettişlik mesleği, 652 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile "İl Eğitim Denetmenliği"ne dönüştürülmüştür. Söz konusu dönüşüme paralel olarak, eğitim denetmenlerinin iş yükü olabildiğince artırılmış, özlük ve ekonomik haklarında büyük oranda kısıtlamalar yapılmıştır.
Tüm kamu hizmetleri alanında olduğu gibi, eğitimde faaliyetlerin de kamunun gözetim ve denetimi altında yapılması Anayasal bir zorunluluktur. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulanmakta olan "üç başlı" denetim sisteminin işlevsel olmadığı Bakanlık tarafından da dile getirilmesine rağmen, bugüne kadar bu konuda herhangi bir somut adım atılmamış olması dikkat çekicidir.
Denetmenlik, bir alana ilişkin kontrol görevini yerine getirmek anlamına gelirken, eğitim denetmenlerinin görevinin sadece kontrol etmek olmadığı akıllardan çıkarılmaktadır. Geçmişte eğitim müfettişlerinin görev alanlarında rehberlik ve işbaşında yetiştirme, teftiş, inceleme, soruşturma ve araştırma görevleri yer alırken, bugün bu alanın daraltılmak istenmesi kabul edilemez.
Eğitim-İş: MÜFETTİŞLERİN SORUNLARINA SAHİP ÇIKIYORUZ
Anayasamızın 42. maddesindeki, “Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve devrimleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır” hükmü ile eğitimde devletin gözetimi ve denetimi açıkça belirtilmiştir. Eğitim sorunlarının çözümünde; etkili, verimli bir denetim ve rehberlik hizmetleri de çok önemlidir. Bu bağlamda eğitimin niteliğini artırıcı, insan gücü kaynağını ülke ve insanlık yararına en yüksek nitelikte yetiştirme, kamu kaynaklarını daha akılcı kullanma açısından, zararı önleyici önlemleri zamanında alabilme yeteneğini geliştirici, e-denetimi uygulamaya geçirecek daha çağdaş bir denetim sistemi oluşturulmalıdır.
Aktif Eğitimciler Sendikası :EĞİTİME AZAMİ FAYDA İÇİN DENETLEYENİN DE DENETLENENİN DE MUTLU OLACAĞI DENETİM YAPISI
Eğitim faaliyetinin devletimizin gözetim ve denetimi altında yapılması ülkemizde Anayasal bir zorunluluktur.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer DİNÇER, bir konuşmasında “daha etkin bir denetim ve rehberlik sistemine her zaman ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kapsamda, mevcudu iyileştirmek ve performansı yükselterek kaliteyi arttırıcı, kamu kaynaklarının daha etkin, verimli ve yerinde kullanımına katkı sağlayıcı, yol gösterici, doğabilecek zararları önleyici, hayat boyu öğrenme noktasında yerinde hizmet içi eğitim faaliyetleri rolünü de gerçekleştirebilecek bir denetim sistemi oluşturmak hedefimizdir.” diyerek denetime ilişkin hedeflerini açıklamış, “Çoklu Veri Kaynaklı Performans Ölçümüne Dayalı Değerlendirme Sistemi”, “Rehberlik ve Denetim Bilgi İşlem Sistemi” (REDBİS) ve “e-denetim”e geçilmesi yönünde çalışmaların başladığını vurgulamıştır.
Mevcut haliyle Milli Eğitim bakanlığındaki üç başlı denetim sisteminin işlevsel olmadığı bilinen, yıllardır her kesimce dile getirilen ve nihayet Bakanlıkça da kabul edilen bir olgudur.