ERKEN KADRO MAĞDURLARI
'28.05.2013'
haber detay
ERKEN KADRO MAĞDURLARI
Neredeyse 3 yıl oldu ama hiç kimse sorunlarına eğilmedi, herkes kulak tıkadı. Puan üstünlüğüne göre kadro almaya hak kazanan sözleşmeli öğretmenler, KPSS’ de daha iyi derece elde ettiklerine resmen pişman oldular.
 
 
 
 Neredeyse 3 yıl oldu ama hiç kimse sorunlarına eğilmedi, herkes kulak tıkadı. Puan üstünlüğüne göre kadro almaya hak kazanan sözleşmeli öğretmenler, KPSS’ de daha iyi derece elde ettiklerine resmen pişman oldular. Seslerini duyurmak için neler yapmadılar ki: Bakanlığa binlerce mektup gönderdiler, sosyal paylaşım sitelerinde örgütlendiler, twitterden canlı yayına çıkan sendika başkanlarını ve MEB bakanını tweet yağmuruna tuttular, davalar açtılar, yetkililerle görüştüler. Sonuç: elde var hüzün…
 
Sorun, Haziran ve Aralık 2010’ da KPSS puanına göre sözleşmeli öğretmenleri kadroya almayla başladı. Daha sonra daha büyük bir hata yapıldı: 12 Haziran genel seçimlerinden 8 gün önce birileri oylarının düştüğünü düşünmüş olacak ki 4 Haziran’ da 632 sayılı KHK’ yi yazıp yayınlayıverdiler. Bu şekilde yaklaşık 70.000 sözleşmeli öğretmen kayıtsız şartsız kadroya alındı. Yangından mal kaçırır gibi hazırlanıp uygulanan bu KHK, sorunları çözmek bir yana daha da içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Görünürde her şey sütlimandı: MEB’ de tüm sözleşmeli öğretmenler kadroya alınmış, sözleşmeli öğretmenlik yaftası çıkartılıp atılmıştı. Bundan daha önemli ne olabilirdi? O dönem sözleşmeli öğretmenler bile ’’Kadroya geçeyim de gerisi önemli değil!’’ şeklinde düşünüp hareket ediyorlardı. Ama işte böyle olmadı, evdeki hesap çarşıya uymadı. Maalesef kendi KPSS puanıyla kadroya geçenler, 632 sayılı KHK ile kadroya geçenlerin yararlandığı birçok özlük hakkından mahrum kaldılar. Erken kadro mağdurları; kadroya alındıkları günden itibaren özür grubundan tayin isteyemediler. Sözleşmeli öğretmenken temel ve hazırlayıcı eğitimi almış olmalarına rağmen kadroya geçtikleri günden tam 1 sene sonra adaylıkları kaldırıldı. Zorunlu hizmet yükümlülükleri kaldırılmadı ve en önemlisi sözleşmeli olarak çalıştıkları süreler kadrolu çalışmış gibi değerlendirilmedi. Yani kadroya geçtikleri gün açıktan ilk atama yapılmış gibi, göreve yeni başlamış gibi değerlendirildi. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek, bu olsa gerek.
 
Bu ayrımın daha Türkçesi; KPSS’ de alın teri dökmüş daha yüksek puan almış öğretmen, 632 sayılı KHK ile cezalandırıldı. Hâlbuki MEB ve diğer tüm idareler, yaptıkları işlemlerde kaliteyi arttırmakla yükümlüyken 632 sayılı KHK yayınlayarak sözleşmeli öğretmenleri emsalleri kadrolu öğretmenler gibi değerlendirip hiçbir özlük hakkı kaybına uğratmazken kendi KPSS puanıyla kadroya geçenleri özlük haklarından mahrum bırakarak kanun önünde büyük bir eşitsizlik yaratıldı.
 
Davaları ve mücadeleleri 3 yıldır sürüyor. Sendikalar bu konuyu ara ara dillendirse de yeterli kamuyu oluşturulamıyor. Zaten kadro vermişiz daha ne yapalım, diye düşünülüyor herhalde. Herkesi kadroya almakla sorun maalesef ki çözülmüyor. 632 sayılı KHK ile kadroya geçenlerin faydalandığı özlük haklarından erken kadro mağdurlarının faydalanamaması hem büyük bir haksızlık hem de müthiş bir çifte standart… Yetkililer bir an önce, 632’ nin sağladığı özlük haklarını erken kadro mağdurlarına da vermeliler. Sürüncemede devam ettiği müddetçe MEB’ de huzursuzluk ve eşitsizlik gittikçe büyümektedir. Bizden söylemesi…
 
 
Yücel ÖNDER 



Bu site bir BMS PROJE iştirakıdır.